Anlamı
Ey ALLAHım! Efendimiz, büyüğümüz Muhammed'e, evladu iyaline, ashabına salatu selam eyle.(Rahmet et, selametlik ver.)
Arapcası
اللهم صلى على سيدنا محمد و على آل سيدنا محمد
Okunuşu
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed
Fazileti
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: "Kim beni severek ve şevkle, her gündüz ve gece üçer kere salevât okursa, o kimsenin o gece ve gündüzde işlediği günahlarını bağışlamak Allâhü Teâlâ üzerine bir hak (onun bir va'di) olur." (el-Mu'cemü'l-Kebîr)
Kur'an-ı kerimin birçok yerinde Resulullah övülmekte ve Ona uymak emredilmektedir.
Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107]
Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!) [Duha 5]
Allah ve melekleri, Nebiye salevat getiriyor, iman edenler, siz de salevat getirin.) [Ahzab 56]
Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]
O, [Resulüm] vahiyden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]
Resule itaat eden, Allah'a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
Allah'a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.) [Ahzab 36]
Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]
SALEVÂT-I ŞERİFE'NİN FAZİLETİ: Cenâb-ı Hak bilinmeyi dileyip kâinâtı yarattı. İlk yaratılan da Peygamber Efendimiz Muhammed Aleyhisselâm'ın nûrudur. O nurdan diğer mahlûkât yaratılmıştır. Bütün peygamberler, Fahr-i Kâinâtın fazîletini îtiraf etmişler; ümmetlerine yetiştikleri takdîrde ona îmân edip yardım etmelerini emretmişlerdir. Kıyâmet günü, bütün peygamberler onun sancağı altında bulunacaktır.
Cenâb-ı Hak, Peygamberimize (sallallâhü aleyhi ve sellem) salât ü selâm getirmeyi rahmetine yaklaştıran en sevgili amellerden kılmıştır.
Hadîs-i şerîferde de şöyle buyurulmuştur:
"Kim bana bir salevât-ı şerîfe getirirse, Allâhü Teâlâ da o kimseye on sevap yazar, on günahını siler ve cennetteki makâmını on derece yükseltir."
"Bir günde bana yüz salevât getirenin, Allâhü Teâlâ da yüz ihtiyacını giderir."
"Bana bin defa salevât getiren kimse, ölmeden önce cennetle müjdelenir."
Salevât-ı şerîfe okumaya devam eden kişi, başına gelen sıkıntı ve hüzünden kurtulur, murâdına nâil olur. Nitekim hadîs-i şerîfte: "Her kim ihtiyaçlarında darlık ve zorlukla karşılaşırsa bana salevât-ı şerîfe getirmeyi çoğaltsın." buyurulmuştur.
Salevât-ı şerîfe ile duâlar kabul olunur. Abdullah ibn-i Mesûd (r.a.) anlattı: "Namaz kıldığım sırada Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), yanında Hazret-i Ebûbekir ve Hz. Ömer olduğu halde geldiler. -Namazdan sonra duâ ederken önce Allâhü Teâlâya hamd ü senâ ettim, sonra Peygamberimize salevât-ı şerîfe getirdim, sonra da kendim için duâlarda bulundum. Peygamberimiz (s.a.v.) -iki defa-: "İste, istediğin verilecektir" buyurdular. (S. Tirmizî)
Salevât-ı şerîfe, günahların affına vesîledir. Ebûbekr-i Sıddîk (r.a.) şöyle buyurmuştur: "Peygamberimize (s.a.v.) salevât-ı şerîfe getirmek, suyun karalanmış bir levhayı temizlemesinden daha tesirli bir şekilde günahları temizler." En kısa salevât-ı şerîfe: "Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed."
Allah'ın salât etmesi rahmet, meleklerin salâtı dua, müminlerinki ise Onun şefaatini taleptir. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki: (Bana bir salevat getirene, Allah ve melekleri 70 salât getirir.) [İ.Ahmed]
Bana bir salevat getirene, Allah ve melekleri 70 salât getirir.) [İ.Ahmed]
Resulullah sallallahü aleyhi ve sellemin ismini işitenin ömründe bir defa salevat getirmesi farz, okuyunca, yazınca, söyleyince, işitince ilkinde söylemek vacip, tekrarında müstehaptır. (Redd-ül Muhtar)
Namazların sonunda okunan salli barikler salevattır. Peygamber efendimize salevat getirmek için Allahümme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed demek kâfidir. Salli barikleri okumak daha sevaptır. En kısa olarak Muhammed aleyhisselam denir.
(Şefaatime en layık olan, bana en çok salevat okuyandır.) [Tirmizi]
Kıyamette bana en yakın olan, en çok salevat getirendir.) [Tirmizi]
Cuma günü ve gecesi çok salevat getirene şefaat ederim.) [Beyhekil
Günde yüz salevat okuyan, kıyamette şehitlerle beraber olur.) [Taberani]
Günde bin salevat okuyan, Cennetteki yerini görmeden ölmez.) [İbni Şahin]
Bana salevat okuyana, melekler salât okur. Salevata devam edene, melekler de ona salât okumaya devam eder. Artık isteyen az, isteyen çok salevat okusun!) [İbni Macel
Dua perdelidir. Bana salevat getirilince, perdeler yırtılır, dua kabul olur.) [Taberani]
Bana çok salevat getirenin dertleri gider, günahları affolur.) [Tirmizi]
Söyleyeceğini unutan, hatırlamak için bana salât-ü selam getirsin!) [İbni Sünnil
Bana bir salevat getirene Allahü teâlâ, on rahmet ihsan eder, on günahını yok eder ve derecesini on kat yükseltir.) [Nesai]
Sabah akşam on defa salevat getirene Kıyamette şefaat ederim.) [Taberanî]
İsmim anılınca, bana salevat getirmeyen, zelil olsun!) [Tirmizi]
İsmim anılınca, salevat okumayan, cimrilerin cimrisidir.) [Tirmizi]
Kim, kitabına ismimi yazdıktan sonra, bana salât ve selam da yazarsa, ismim o kitapta kaldığı müddetçe, melaike, o kimse için istigfar eder.) [Taberani]
Beni sözünüzün başında, ortasında ve sonunda anın!) [İ.Neccar]
Allah'ı zikretmeden ve Resulüne salevat getirmeden, toplanıp dağılmak, leşten dağılmak gibidir.) [İ.Ahmed]
Salevat sizin için zekattır.) [İ.Hibban] [Burada zekat, temizlik, günahların affıdır.]
Peygamber efendimiz, (Cuma günleri bana çok salevat okuyun! Bunlar, bana bildirilir) buyurdu.
"Öldükten sonra da bildirilir mi denilince buyurdu ki: \n" + (Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mümin salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, Falan oğlu filan, sana selam söyledi der.) [İbni Mace]
Süfyan-1 Sevri hazretleri anlatır: Kâbe'yi tavaf ederken, her adımda salevat okuyan birini gördüm. Ona (Sen gerekli duaları bırakıp hep salevat okuyorsun. Her yerde okunacak dua var) dedim. Sen kimsin dedi. Ben de kendimi tanıttım. (Sen avamdan değilsin, âlimsin, sana anlatayım) diyerek başladı:
Babamla Beytullaha gitmek üzere yola çıkmıştık. Yolda babam hastalandı. Onu tedavi etmek için epey uğraştıysam da babam vefat etti. Baktım, ölünce yüzü karardı. Yüzünü kapattım. Yanında uyuya kalmışım. Rüyamda öyle bir zat gördüm ki, ondan daha güzel yüzlü hiç kimse görmemiştim. Çok güzel kokuyordu. Babamın yanına geldi. Yüzündeki örtüyü kaldırıp elini babamın yüzüne sürdü. Babamın siyah yüzü nurlandı, bembeyaz oldu. Bu zâta kim olduğunu sorunca, (Ben Resulullahım. Baban, ömrünü boşa harcadı. Fakat bana çok salevat okurdu, şimdi sıkıntıda olduğunu bildirdiler, kendisi de benden yardım istedi. Çok salevat okuyan mümine ben elbette yardım ederim) buyurdu. Uyanınca babamın yüzünün bembeyaz olduğunu gördüm. İşte bu yüzden her yerde
Peygamber efendimize çok salevat okuyorum.