- Havşeb zî-Zuleym şöyle anlatıyor: Allah Teâlâ Hz. Muhammed'i Peygamber (s.a.v) olarak gönderdikten sonra Abd-u şer ile birlikte halktan kırk süvariyi Peygamber'e gönderdim. Onlar benim bir mektubumu Medine'ye götürüp
Hz. Peygamber'e verdiler. Abd-u şer
‘Hanginiz Muhammed'dir?' diye sordu. Sahabeler Hz. Peygamber'i göstererek
“İşte bu zattır” dediler. Abd-u şer Hz. Peygamber'e
‘Bize ne getirdin? Eğer getirdiğin haksa sana tâbi olacağız' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)
‘Namazı kılınız, zekâtı veriniz. Kan akıtmayınız; iyiliği emredip kötülüklerden sakındırınız' buyurdu. Bunun üzerine Abd-u şer
‘Bunlar gerçekten güzel şeylerdir. O halde elini uzat da sana biat edeyim!' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) onun ismini sordu. O da Abd-u şer olduğunu söyledi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v)
‘Hayır! Sen Abd-u hayr'sın!' dedi. Hz. Peygamber, mektubuma bir cevap yazarak kendisine biat eden Abd-u hayr ile bana gönderdi. Ben de iman ettim.[1]
[1] Kenz V/325 (Ebu Nuaym'dan. Ayrıca İbn Mende ile İbn Asakir tarafından rivayet edildiğini de söyler I/84); İsabe I/382.
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/110-111.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler