Hz. Abbas şöyle anlatıyor:
‘Ey Allah'ın Rasûlü! Ebu Süfyan gösterişi sever. Ona bir paye ver' dedim. Hz. Peygamber (s.a.v) de:
‘Kim ki Ebu Süfyan'ın evine girerse emniyettedir. Kim ki kapısını kapatırsa emniyettedir. Kim ki mescide girerse o da emniyettedir' dedi. Ebu Süfyan gitmek istediği zaman Hz. Peygamber:
‘Ey Abbas! Onu dağın bittiği noktada, tam vadinin kapısında durdur. Tâ ki Allah'ın askerlerini görsün' buyurdu. Abbas diyor ki:
‘Ebu Süfyan'ı aldım, vadinin daraldığı tam uçta, Rasûlullah'ın emrettiği noktada durdurdum. Kabileler sancaklarını takib ederek yanımdan geçtiler. Her kabile geçerken bunların kim olduğunu soruyordu. Ben de
“Bu Benî Süleym kabilesidir” dedim.
‘Benimle Benî Süleym'in bir ilişkisi yoktur' dedi. Sonra ikinci kabile geçti. Bunların kim olduğunu sordu. Ben de:
‘Müzeyne kabilesidir' dedim. Ebu Süfyan:
‘Müzeyne ile de bizim aramızda birşey yoktur' dedi. Tüm kabileler böylece geçti. Her geçen kabileyi soruyor, ben de bunların hangi kabile olduğunu söylüyordum. O da
‘Bunlarla bizim aramızda birşey yoktur' diyordu. Böylece bütün kabileler geçti. Arkadan Hz. Peygamber'in de içinde bulunduğu Ensar ve Muhacir kafilesi geçmeye başladı. Miğfer ve zırhlara bürünmüşlerdi. Gözlerinden başka bir yerleri görünmüyordu. Bundan dolayı onlara ‘Yeşil kafile' denmişti. Onlar geçerken Ebu Süfyan:
‘Sübhanallah! Ey Abbas, bunlar da kimlerdir?' diye sordu.
‘Bu Rasûlullah'tır. Beraberinde muhacir ve ensar vardır' dedim. Ebu Süfyan:
‘Bunlara hiç kimse karşı gelemez. Andolsun, ey Eba Fadl! Yeğeninin hükümdarlığı çok büyümüş' dedi. Ben de ona:
‘Ey Eba Süfyan, bu peygamberliktir, krallık değildir' dedim. Ebu Süfyan:
‘Evet, öyledir' dedi. Ben:
‘O halde kavminin yanına git' dedim. Ebu Süfyan çıktı, Mekke'ye vardı. Orada gür bir sesle:
‘Ey Kureyş, Muhammed öyle bir ordu ile geldi ki onlara karşı koymaya gücümüz yetmez. Kim Ebu Süfyan'ın evine girerse emniyettedir' diye bağırdı. O esnada Ebu Süfyan'ın hanımı Hind binti Utbe ayağa kalkarak Ebu Süfyan'ın bıyığından tuttu ve dedi ki:
‘Bu siyah alçağı öldürünüz! Bu, korkak bir adamdır!' Ebu Süfyan:
‘Azab olasıca!.. Bu kadın sizi kandırmasın. O öyle bir ordu ile gelmiştir ki siz ona güç yetiremez, karşı duramazsınız. Kim ki Ebu Süfyan'ın evine girerse o öldürülmeyecektir, emniyettedir' dedi. Onlar:
‘Azab olasıca, senin evin artık bize fayda sağlamaz' dediler. Ebu Süfyan:
‘Kim ki evine girer, kapısını kapatırsa o da emniyettedir. Kim ki mescide girerse o da emniyettedir' diye ilave etti. Böylece halk evlerine ve mescide doğru dağıldı”[1]
[1] Heysemi, VI/167. (Bu hadisi Tabarani rivayet etmiştir. Senedi sahihtir.)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/150-151.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler