20 Mayıs 2020 Çarşamba

Hz.rübeyyi binti nadr (r.anha)

  Kardeşi büyük sahabe Hz. Enes bin Nadr’ı Uhud’da ve oğlu Hz. Hârise bin Suraka’yı da Bedir’de şehit vermiştir. BABASI: Nadr İbni Damdam. ANNESİ: Hind Binti Zeyd.
Kardeşi büyük sahabe Hz. Enes bin Nadr'ı Uhud'da ve oğlu Hz. Hârise bin Suraka'yı da Bedir'de şehit vermiştir.

BABASI:

Nadr İbni Damdam.

ANNESİ:

Hind Binti Zeyd.

NESEBİ:

Rübeyyi' Binti Nadr İbni Damdam İbni Zeyd İbni Harâm.

Adiyy İbni Neccâr kabilesinden olmakla birlikte Resûlullah'ın anne tarafından akrabasıdır.

KÜNYE VE LAKABLARI:

Oğlu Hârise'ye izafeten künyesi Ümmü Hârise olmuştur.

ŞEMAİLİ VE AHLÂKI:

Sabırlı, metanetli, en zor zamanında bile Allah'a isyandan kaçınıp tam tevekkül eden bir hanımefendidir.

HAYATI:

Hz. Rübeyyi' (r.anha), Uhud şehitlerinden Hz. Enes İbni Nadr'ın kız kardeşi, Hz. Resûlullah'ın (aleyhissalatu vesselam) yakın hizmetkârı Hz. Enes İbni Mâlik'in halası ve Bedir şehitlerinden Hz. Hârise İbni Suraka'nın da annesidir.

Kendisi gibi Ensarî olan Suraka bin Hâris ile evlenmiştir. Bu evlilikten Hârise İbni Suraka dünyaya gelmiştir. Oğlu Hârise çok genç yaşta iken Bedir muharabesine iştirak etmiş ve şehit olmuştu. Rübeyyi'nin oğlu Hârise şehit olunca, Resûl-i Ekrem'in (aleyhissalatu vesselam) yanına gidip: "Yâ Resûlallah! Harise'nîn benim yanımdaki yerini bilirsin. Eğer Hârise cennette ise, sabr edeyim, rahat rahat gönlümü hoş tutayım. Yoksa ah ü zâr ile günlerimi geçireyim" der. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ise: "Emin ol ki, Firdevs-i a'lâ'da yer bulmuştur" buyurunca Rübeyyi': "Ne mutlu oğluma!" diyerek sevincini izhâr ederek büyük bir metanet gösterir.

Hz. Rübeyyi' oğlu Hârise'ye çok düşkündü. Hz. Hârise'de (r.a) annesine bağlıydı. Üsdül-gâbe'de onun için: "Validesine olan itaati, iyi muamelesi son derece büyüktü" diye geçer.

Hz. Rübeyyi'nin kardeşi Hz. Enes bin en-Nadr Uhud savaşında şehit edilmişti. Şehit olduğunda vücudunda seksen dört tane yara vardı. Hz. Rübeyyi' şehit kardeşi için: "Kardeşimi ancak parmaklarından tanıyabildim" der.

Bu mübarek kadın hem küçük yaştaki oğlunu hem de kardeşini Allah yolunda şehit vermiş ve hiç bir taşkınlık yapmayıp Allah'a hamd etmiştir. Acaba bizler aynı durumda olsak nasıl tepki gösteririz… Bu yüksek ruhlu ve yüksek karakterli hanımlardan örnek almamız gereken pek çok özellik olduğunu hatırımızda tutmalıyız…

HAKKINDAKİ HADİSLER:

v     Bir defasında Hz. Rübeyyi' bir kadınla kavga etmiş ve bu kavga neticesinde Hz. Rübeyyi' dövdüğü kadının dişini kırmıştı. Dövülen taraf kısas tatbiki istemişti fakat Hz. Rübeyyi' ve ailesi kısas yapılmasını istemiyorlardı. Mesele Resûlullah'a (aleyhissalatu vesselam) ulaştı. Peygamberimiz de: "Kısas, Allah'ın yazılı kanunudur" buyurdular. Rübeyyi'nin kardeşi Hz. Enes İbnu'n-Nadr ise: "Rübeyyi'nin dişi mi kırılacak? Seni hak ile gönderene yemin olsun, Rübeyyi'nin dişi kırılamaz" dedi. Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) tekrar: "Kısas, Allah'ın yazılı kanunudur" buyurdu. Enes bin Nadr tekrar: "Rübeyyi'nin dişi mi kırılacak? Hayır, seni hak ile gönderene yemin olsun. Onun dişi kırılamaz" der. Karşı tarafta kısasta ısrar etmektedir. Resûlullah Efendimiz de tarafların arasını bulmaya çalışır ve kısas değil de diyet ödenmesini teklif eder. Karşı taraf diyeti kabul eder ve bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Allah'ın kullarından öyle kimseler vardır ki bir meselede Allah üzerine yemin etse, Allah onu yemininde kesinlikle doğru çıkarır" buyurur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler