Arapçası
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ اللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاو ;َاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
Okunuşu
“Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
"Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih, ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi'şey'in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim."
Anlamı
O'ndan başka ilah olmayan Allah, hay ve kayyumdur (ezel ve ebedidir). O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olan şeyler O'nundur. İzni olmaksızın O'nun yanında şefaat eden yoktur. Halkın önünde ve arkasında olanı (istikbal ve maziyi) bilir. İnsanlar O'nun ilminden, O'nun isteğinden başkasını ihata edemezler. Kürsisi semaları ve yeri içine alır. Onların hıfzı O'nu (Cenab-ı Ecelli Ala'yı) yormaz. O, pek yüksek ve büyüktür.
Fazileti
Ayetel Kürsi'nin faziletleri çoktur. Bunlardan bazıları şöyledir: Peygamber Efendimiz (S.a.v.), bazı ashabına: ''Yatağına geldiğin vakit Ayetel Kürsi'yi oku, muhakkak ki Allah Teala sana bir melek müekkel kılar, sabaha kadar seni şeytanın şerrinden muhafaza eder.'' buyurmuşlardır.
Ayetel Kürsi ayetlerin seyyididir. Bir yerde okununca şeytan orada tutunamayıp mutlaka çıkar. (Hakim)
Ayetel Kürsi, Kur’an-ı kerimin dörtte biridir.
Evinde, Fatiha ve Ayetel Kürsi okuyana, o gün cin ve şeytan zarar veremez. Nazar değmez. (Deylemi)
Her farz namazdan sonra Ayetel Kürsi'yi okuyanın Cennete girmesi için hiçbir engel yoktur. (Nesai)
Hz. Ali (r.a.) buyurmuşlardır: "Kabir azabından kurtulmak için, Ayetel Kürsi'yi çok okumalı.
Hz. Ömer (r.a.) buyurmuşlardır: "Bir kimse sabahleyin yatağından kalktığında, Ayetel Kürsi'yi bir defa okursa, her okuyuşunda önüne, arkasına, sağına, soluna, altına, üstüne, içine sekizinci ile de kendini halka içine alırsa, o gün o kimseye hiç kimse zarar veremez. Evinin önünde kıyamet kopsa, haberi olmaz. Maddi ve manevi ne kadar kuvvete sahip olduğunu kendisi müşahede edecektir.
Peygamber Efendimiz (S.a.v.) buyurmuşlardır: Her kim Ayetel Kürsi’yi ve Bakara Suresinin sonunu sıkıntılı (kederli) anında okursa Allah ona yardım eder (Suyuti)
“Bu âyet herhangi bir evde okunduğunda, şeytanlar o evi otuz gün süreyle terk ederler ve hiçbir büyücü (sihirbaz) erkek ve hiçbir (büyücü kadın) kırk gece süreyle o eve giremez.” (Darimî, Fedâilü’l-Kur’ân 14)
Sâhabe-i Kir’âm bir gün Kur’ân-ı Kerîm’de hangi ayetin daha faziletli olduğunu müzakere ederlerken, Hazreti Ali (Radıyallâhu Anh) onlara: “Ayetü’l-Kürsî’den haberiniz yok mu?” diye sorduktan sonra sözlerini şöyle sürdürür: “Allah Resûlü, bana şöyle dedi: ‘Ya Ali! Beşeriyetin efendisi Hazreti Âdem (Aleyhisselâm); Arapların efendisi Muhammed’dir. Bunda övünülecek bir durum yok. Sözlerin efendisi Kur’ân, Kur’ân’ın efendisi Bakara Sûresi, Bakara Sûresi’nin efendisi ise ‘Âyete’l-Kürsi’dir.” (Tirmizî, Fedailü’l Kur’an, 2)
Resûlüllah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Ubey’den sordu: “Allah’ın kitabında hangi ayet daha büyüktür?” Ubeyy: “Allah ve Resulü daha iyi bilir” dedi. Cenâb-ı Peygamber, suali birkaç defa tekrar etti. Sonra Ubey: “Ayetül-Kürsî en büyük ayettir” dedi. Cenâb-ı Peygamber: “Ey Eba Munzir! İlim senin için mutlu olsun. Nefsimi yed-i kudretinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki Ayetül-Kürsî’nin lisanı ve iki dudağı vardır. Arşın, saki (ayağı) yanında durmakta ve padişahlar padişahını takdis etmektedir.” (Müslim, “Müsâfirîn”, 258; Ebû Dâvûd, Salât, 352, Hurûf, 1; Ali Arslan, 2/218