Arapçası
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ ﴿٢﴾ اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ ﴿٣﴾ مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ ﴿٤﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ ﴿٥﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾ صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ين
Okunuşu
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.
1- Elhamdulillâhi Rabbi’l-âlemîn.
2- Er-Rahmâni’r-Rahîm.
3- Mâliki yevmi’d-dîn.
4- İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în.
5- İhdine’s-sırâta’l-mustakîm.
6- Sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim. Ğayri’l-meğdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.
Anlamı
1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
2- Hamd o âlemlerin Rabbi,
3- O Rahmân ve Rahim,
4- O, din gününün maliki Allah'ın.
5- Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti. (Ya Rab!). 6- Hidayet eyle bizi doğru yola,
7- O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.
Fazileti
Peygamber efendimiz, Cebrail aleyhisselamla otururken bir melek gelip dedi ki: (Senden önce hiçbir peygambere verilmeyen, sadece sana verilen iki nurla seni müjdeliyorum. Bunlar Fatiha sûresiyle, Bekara sûresinin son âyetleridir. Bu ikisini okursan, istediğin mutlaka verilir.) [Müslim]
Cibril (a.s.), Hz. Peygamber (sav)'in yanında otururken yukarıda kapı sesine benzer bir ses işitti. Başını göğe doğru kaldırdı. Cibril(a.s) dedi ki: "İşte gökten bir kapı açıldı, bugüne kadar böyle bir kapı asla açılmamıştır Derken oradan bir melek indi. Cibril (a.s.) tekrar konuştu: "İşte arza bir melek indi, şimdiye kadar bu melek hiç inmemiştir. Melek selam verdi ve Hz. Peygamber (sav)'e: "Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar, senden önce başka hiçbir peygambere verilmemişlerdi: Onların biri Fatiha Süresi, diğeri de Bakara Süresi'nin son kısmı. Onlardan okuduğun her harfe mukabil sana mutlaka büyük sevap verilecektir" dedi.
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Müslim, Müsafirin 254; Nesai, İftihah 25.
Saîd b. Mansûr, Sünen'de ve Beyhakî, Şu'abu'l-îmân'da Ebû Saîd el- Hudrî'den bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Fâtiha Sûresi her zehire karşı şifadır. "
Taberânî, M. el-Evsat'ta zayıf isnâdla İbn Abbâs'tan bildiriyor: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Fâtiha ve İhlas sûrelerini okuyan Kur'ân'ın üçte birini okumuş gibidir. "
Fatiha suresi Allah ile kul arasında bir tür sözleşme ve antlaşma olarak da değerlendirilmektedir. surenin ilk yarısı kulun Allah’a hamd ve övgüsünü, ikinci yarısı da onun Allah’tan isteklerini dile getirir. Peygamber Efendimiz’in şu hadisi bu diyalogun önemine dikkat çeker: “Fatiha’yı okuyan kul, ‘Âlemlerin rabbi olan Allah’a hamdolsun’ dediğinde Allah, ‘Kulum bana hamdetti’ der. Kul, ‘Allah esirgeyen ve bağışlayandır’ deyince, ‘Kulum beni övdü’ der. Kul, ‘O din gününün hükümdarıdır’ deyince, ‘Kulum beni yüceltti’ der. Kul, ‘Biz ancak sana ibadet eder, yalnızca senden yardım dileriz’ deyince, ‘Bu benimle kulum arasındadır, artık kulum ne isterse olacaktır’ der. Kul, ‘Bize doğru yolu göster, nimet verdiklerinin yolunu; gazaba uğramışların ve şaşırıp sapmışların yolunu değil’ deyince Cenâb-ı Hak, ‘İşte bu yalnızca kulum içindir, isteği yerine gelecektir’ der” (Müslim “Salât”, 38, 40).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler