Mus'ab b. Umeyr'in Üseyd b. Hudayr'ı Dine Davet Etmesi ve Onun da Müslüman Olması
- Es'ad b. Zürâre yanına Mus'ab b. Umeyr'i de alarak Abdu'l-Eşhel ve Zafer kabilelerinin yurtlarına doğru yola çıktı. Sa'd b. Muaz Es'ad b. Zürâre'nin halasının oğluydu. Es'ad b. Zürâre, Mus'ab'ı Zafer kabilesinin malı olan bir bostana götürdü. Orada Merek isminde bir kuyu vardı. Onun başına oturdular. Biraz sonra müslümanlar oraya toplandı. Sa'd b. Muaz ile Üseyd b. Hudayr o gün kavimleri olan Abdu'l-Eşhel'in önderleri idiler. İkisi de müşrikti; kavimlerinin eski dini üzerinde idiler. Bunların geldiğini işittiklerinde Sa'd, Üseyd'e şöyle dedi:
‘Onlara, bizim akılsızlarımızı saptırmak için yurdumuza gelen o iki kişiye git ve onları engelle! Eğer Es'ad b. Zürâre dayımın oğlu olmuş olmasaydı oraya ben giderdim' dedi. Bunun üzerine Üseyd b. Hudayr mızrağını eline alarak onların yanına geldi. Es'ad b. Zürâre onu görünce Mus'ab b. Umeyr'e
‘Bu, kavminin önderidir. Sana geliyor, onu Allah Teâlâ'ya döndürmeye çalış!' dedi. Mus'ab
‘Eğer oturursa onunla konuşurum' dedi. Üseyd onların yanına gelir gelmez küfretmeye başladı:
‘Buraya niçin geldiniz? Siz, akılsızlarımızı yoldan çıkarıyorsunuz. Bizden uzak durunuz! Eğer canlarınıza ihtiyacınız varsa, öldürülmek istemiyorsanız hemen gidiniz!' dedi. Mus'ab
‘Acaba oturup da bizi dinleyemez misin? Razı olursan kabul edersin. Yok eğer hoşuna gitmeyen bir şey görürsen artık biz de vazgeçeriz' dedi. Üseyd
‘Vallâhi insaflı konuştun' dedi ve mızrağını yere saplayarak oturdu. Mus'ab ona İslâm'ı anlattı, Kur'an okudu. Mus'ab ile Es'ad b. Zürâre onun halini şöyle anlatırlar:
‘Allah'a yemin ederiz ki o daha müslüman olduğunu söylemeden biz onun yüzünde müslüman olacağına dair bazı alametler gördük; çünkü yüzü parlamış ve kendisi de yumuşamıştı'. Sonra Üseyd
‘Bu ne güzel birşeydir! Siz bu dine girmek istediğiniz zaman ne yapıyorsunuz?' dedi. İkisi birden ona
‘Yıkan, boy abdesti al. İki elbiseni de temizle. Sonra şu şekilde şehâdet getirip namaz kılacaksın' dediler O da kalktı, yıkandı, elbiselerini temizledi. Şehadet getirdikten sonra da kalkarak iki rekat namaz kıldı ve onlara dedi ki:
‘Benim arkamda birisi daha vardır. (Sa'd b. Muaz'ı kastediyor). Eğer o da size tâbi olursa kavmimden hiç kimse imandan kaçamaz. Onu size göndereceğim' dedi.[1]
[1] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/174.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler