SAYFALAR

20 Eylül 2020 Pazar

29. FASIL: HZ. ÖMER'İN İNSANLARI ALLAH'IN DİNİNE DAVET ETMESİ

 



Estak şöyle anlatıyor: Ben Hz. Ömer'in kölesiydim ve hristiyandım. Hz. Ömer ara ara bana İslâm'ı arzeder ve şöyle derdi: ‘Eğer müslüman olsaydın emanetim yani halifelik işinde seninle yardımlaşırdım. Fakat hristiyan olduğun için seni müslümanların emaneti hususunda yardımcı yapmam helal değildir'. Ama ben müslüman olmuyordum. O da ‘Dinde zorlama yoktur!'[1] buyuruyordu. Vefat edeceği zaman beni âzât etti. Ben hâlâ hristiyandım. Bana, ‘Dilediğin yere git' dedi.[2]

Eslem şöyle anlatıyor: Şam'da iken Hz. Ömer'e abdest suyunu getirdim. Bana bu suyu nerden aldığımı sordu ve ‘Bunun gibi tatlı bir su görmedim. Yağmur suyu bile bu kadar güzel değildir' dedi. Ben de onu yaşlı bir hristiyan kadının evinden aldığımı söyledim. Hz. Ömer abdest aldıktan sonra o hristiyan kadına gitti ve ‘Ey ihtiyar kadın! Müslüman ol. Allah Muhammed'i hak ile gönderdi' dedi. Kadın başını açtı; ne görelim, saçları sagâme denilen bitki gibi bembeyaz. Kadın ‘Ben ihtiyar bir kadınım ve ölmek üzereyim' dedi; İslâm'a girmeye razı olmadı. Bunun üzerine Hz. Ömer ‘Ey Allah'ım! Sen şahit ol. Onu dine davet ettim' dedi.[3]


[1] Bakara: 2/256

[2] Kenz, V/142 (İbn Sa'd'dan); yine Kenz, V/50 (Said b. Mansur, İbn Ebi Şeybe, İbn el-Münzir, İbn Ebi Hatim de bunun benzerini kısaca rivayet etmişlerdir); Hilye, IX/34 (Şöyle bir fazlalık vardır: ‘Müslümanların emanatleri hususunda müslüman olmayan birisinden yardım beklemek uygun değildir'. Buradan da anlaşılacağına göre gayr-i müslimler İslami bir sistemde önemli mevkilerde çalıştırılamaz).

[3] Kenz, V/142 (Darekutni ve İbn Asakir'den).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/173.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler