9 Ağustos 2016 Salı

İTİKAF


click to coll

  İtikaf nedir,kadınlar da itikaf yapabilir mi?

İtikaf, bir yerde bekleme, durma ve kendini orada hapsetme anlamına gelir. Dini bir terim olarak, akıllı, ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir. İtikafta bulunan kimse zaruri ihtiyaçlarından başka bir sebeple bulunduğu camiden çıkmaz. Yeme, içime ve uyuması camide olur. İtikaf sırasında cinsel ilişkide bulunulmaz. Kur’an’da “Siz mescitlerde itikafta iken kadınlara yaklaşmayın.” (Bakara, 2/187) buyrulmuştur. İtikaf sürecinin gündüzleri oruçlu geçirilir.


Hz. Peygamber (s.a.s.)’in özellikle Ramazan içinde ve Ramazanın son on gününde itikaf yaptığını bildiren birçok hadis-i şerifler vardır (Buhari, İ’tikaf, 1; Müslim, İ’tikaf, 1-5).


Yukarıda izah edildiği şekli ile itikaf erkeklere mahsustur. Kadınlar ise evlerinin namaz kılmak üzere belirledikleri bir yerinde itikafta bulunabilirler (Merğinani, el-Hidaye, İstanbul, I, 132).

Şafii mezhebine göre ise, mescid dışında itikaf caiz değildir. Kadın kocasından izin alarak mescitte itikaf yapar. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.)’in eşlerinin mescidde itikafa girdikleri rivayet edilmiştir (Müslim, İ’tikaf, 6). İtikaf sırasında oruçlu bulunmak da şart değildir. (Şirazi, el-Mühezzeb, Beyrut, I, 190)            


click to collapse content

İtikaf sadece ramazan ayında mı yapılır?

İtikaf, akıl, baliğ (ergen) olan veya temyiz kudretine sahip bir müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durması anlamındadır. Ramazanda olabileceği gibi ramazan dışında da itikaf caizdir. İtikaf, Kur’an ve Sünnetle sabittir. Kur’an’da Ramazan ayının gecelerinden söz edilirken; “…Camilerde itikafta iken de hanımlarınıza yaklaşmayın...” (Bakara, 2/187) buyrulur. Başka bir ayette itikaf ibadetinin daha önceki ümmetlerde de yapıldığına işaret edilir (Bakara, 2/125). Hz. Peygamber (s.a.s.)’in özellikle Ramazan içinde ve Ramazanın son on gününde itikaf yaptığını bildiren çeşitli hadis-i şerifler vardır. Hz. Aişe (r.a.)’ın şöyle dediği nakledilmiştir: “Rasulüllah (s.a.s.) Ramazan’ın son on gününde itikaf yapardı. Bu durum vefatına kadar bu şekilde devam etti. Daha sonra Hz. Peygamber (s.a.s.)’in zevceleri itikafı sürdürmüşlerdir” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 67, 129; Buhari, İ’tikaf, 1-18; Ezan, 12, 135; Hayz 10; Müslim, İ’tikaf, 1-6; Ebu Davud, Ramazan, 3; Savm, 77). Hanefilere göre itikafta oruçlu olmak şarttır. (Merğinani, el-Hidaye, I, 132) Şafiiler ise itikafta orucu şart görmez. (Şirbini, Muğni’l-Muhtac, Beyrut, ts. , I, 449, 453).


Ebu Hanife’ye göre içinde beş vakit namaz kılınan her mescidde itikafta bulunmak caizdir. Nafile olan itikafın en azı bir gündür. Ebu Yusuf en az süreyi, bir günün yarıdan fazlası olarak belirlerken İmam Muhammed itikaf için bir saati de yeterli bulur (Merğinani, el-Hidaye, I, 132).


Mescitteki itikaf erkeklere mahsustur. Kadınlar evlerinde mescit edindikleri bir yerde itikafta bulunabilir (Mevsıli, İhtiyar, İst. , ts. , I, 137).


İtikafa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu takdirde camide tedarik eder. Tuvalete gitmek, abdest almak ve gerekli olduğunda gusletmek gibi tabii ihtiyaçları için ise camiden dışarı çıkabilir. Bulunduğu camide cuma namazı kılınmıyorsa, cuma namazını kılmak üzere başka bir camiye gidebilir. Cenaze namazı için ise dışarı çıkamaz. Kendisine veya malına bir zarar geleceği korkusuna kapılması ya da zorla çıkarılması halinde başka bir camiye gitmek üzere içerisinde bulunduğu cami veya mescidden çıkabilir. Bu zorunlu hallerin dışında camiden çıkarsa itikafı bozulur (Merğinani, el-Hidaye, I, 132, 133).
          
click to expand contents


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler