Sonra Ömer, Hz. Peygamber'in yanına gitti ve ‘Ey Allah'ın Rasûlü! Şu, Allah'ın düşmanı Umeyr b. Vehb kılıcı boynunda olduğu halde geldi' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v) de ona
‘Git onu huzuruma getir!' dedi. Ömer çıkıp onun kılıcının kayışından tutup çekerek Hz. Peygamber'in huzuruna getirdi ve etrafındaki Ensâr'a
‘Siz de geliniz, peygamberin yanında oturunuz. Bu habisin peygambere saldırmasını engelleyiniz. Çünkü bu emin bir insan değildir' dedi. Hz. Peygamber, Ömer tarafından kılıcının kayışından tutup çekilerek getirilen Umeyr'i görünce
‘Ey Ömer! Onu bırak! Ey Umeyr! Sen de bana yaklaş!' dedi. Umeyr, Hz. Peygamber'e yaklaşarak cahiliye selamı olan
‘Mutlu sabahlar!' diye selam verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v)
‘Allah bize senin selamından daha hayırlısını vermiştir ey Umeyr! Bize cennet halkının selamı verilmiştir' buyurdu. Umeyr
‘Ey Muhammed! Andolsun ben bu İslâm selamını yeni işitiyorum' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)
‘Sen niçin gelmiştin ey Umeyr?' diye sorunca da
‘Şu sizin elinizdeki esir için (oğlunu kastediyor) geldim. Bu konuda bana bir iyilikte bulununuz' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)
‘O halde senin boynundaki kılıç nedir?' diye sordu. Umeyr
‘Allah kılıçlarımızı kahretsin! Bize ne faydası oldu ki (Bedir'den kinâye)' dedi.
‘Niçin gelmiştin? Bana doğrusunu söyle!' dedi. Umeyr
‘Yalnızca oğlumu kurtarmak için geldim' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)
‘Hayır! Yalandır. Siz Saffan b. Ümeyye ile birlikte onun hicr'inde oturdunuz ve leşleri Bedir kuyusuna atılan Kureyş ölülerinden bahsettiniz. Sonra sen ‘Eğer benim boynumda bir borç ve kendilerine bakacağım bir ailem olmasaydı gider Muhammed'i öldürürdüm' dedin. Bunun üzerine Saffan senin borcunu üzerine aldı. Ailene bakmayı da taahhüt etti. Sen de gelip beni öldürecektin. Allah benimle senin arana girmiş oldu' buyurdular.[1]
[1] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/179-180.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler