SAYFALAR
▼
24 Mayıs 2016 Salı
SILA-İ RAHM
3262 - Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Rahim Arş'a asılıdır, der ki: "Kim beni sıla ederse Allah da ona sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun."
Buhari, Edeb 13; Müslim" Birr 17, (2555).
3263 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.''
3264 - Tirmizi'deki rivayet şöyle: "Nesebinizden sıla-i rahm yapacaklarınızı öğrenin. Zira sıla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadır."
Buhari, Edeb 12; Tirmizi, Birr 49, (1980).
3265 - Meymune radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselâm'dan izin almadan bir cariye azad ettim. Resulullah'ın benimle kalma günü gelip, beraber olduğumuz zaman:
"Ey Allah'ın Resülü, câriyemi azad ettim, farkettlnlz mi?'' dedim.
"(Sahi mi söylüyorsun), bunu yaptın mı?'' dedi. Ben, "Evet!'' deyince:
"Keşke onu dayılarına verseydin, senin için daha hayırlı olacaktı!" buyurdular."
Buhari, Hibe 15; Müslim, Zekât 44, (999); Ebu Dâvud, Zekât 45 (1690).
3266 - Selmân İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Fakirlere yapılan tasadduk bir sadakadır, ama zî-rahm'a (yani akrabaya) yapılan ikidir: Biri sıla-i rahim, diğeri sadaka."
Nesai, Zekât 82, (5, 92); Tirmizi, Zekât 26, (658); İbnu Mâce, Zekât 28, (1844).
ŞİRKETLER
2274 - Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allahu Zülcelâl hazretleri buyurdu ki: "Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim."
Ebü Dâvud, Büyü 27, (3383).
Rezîn şunu ilave etmiştir: "... Şeytan gelir."
2275 - İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Ben, Ammar ve Sa'd, üçümüz Bedir'de nasibimize düşecek ganimette ortak olduk. Derken Sa'd, iki esirle geldi, Ammâr ve ben ise hiçbirşey getiremedik."
Ebü Dâvud, Büyü 30, (3388); Nesâî, Büyü 109, (7, 319).
2276 - Zühre İbnu Ma'bed, ceddi Abdullah İbnu Hişam'dan naklen anlatıyor: "Abdullah Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı görmüş idi. Annesi Zeyneb Bintu Humeyd onu (Abdullah'ı) Resülullah'a götürüp şöyle dedi:
"Ey Allah'ın Resülü; bundan biat al!" Aleyhissalâtu vesselâm efendimiz:
"0 henüz küçük!" deyip başını okşadı, bereketle dua etti.
Onu (Zühre İbnu Ma'bed'i) ceddi AbduIIah İbnu Hişam çarşıya çıkarır, yiyecek satın alırdı. Bir gün, ona İbnu Ömer'le, İbnu'z-Zübeyr (radıyallâhu anhümâ) rastladılar:
"(Satın aldıklarına) bizi de ortak kıl, zîra Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sana bereketle dua buyurdu!" dediler. O, (bu teklifi kabul ederek) onları ortak yaptı.
(Abdullah İbnu Hişam o duanın bereketine) bazan bir deve yükü kâr ederdi de olduğu gibi eve gönderirdi."
Buhârî, Şirket 13, Daavât 31, Ahkâm 46.
2277 - Saib İbnu Ebi's-Sâib (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a geldim. Beni O'na zikredip hakkımda medh u senada bulun(arak tanıt)maya başladılar. Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm Efendimiz:
"Ben onu sizden iyi tanırım!" buyurdu. Ben (hemen atılıp):
"Annem, babam sana kurban olsun dedim, doğru söyledin, zîra sen benim ticaret ortağım idin, sen ne iyi ortaktın, ne itham görmüştüm, ne de münakaşa yapmıştık!"
Ebü Dâvud, Edeb 20, (4836); İbnu Mâce, Ticârât 63, (2287).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler