SAYFALAR

20 Mayıs 2022 Cuma

Hz. Peygamber (s.a.v) ve Ashabının Tihame Savaşında Açlık Çekmeleri

 


- Ebu Hubeyş el-Ğıfari şöyle anlatıyor: Tihame gazvesinde Rasûlullah (a.s.m) ile beraberdim. Biz Fıstas denilen yere vardığımızda sahabîler peygambere gelerek

“Ey Allah'ın Rasûlü! Açlık bizi yordu. Bize izin ver de develeri kesip yiyelim” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v) de bu teklifi kabul etti. Bu hadise Ömer'e anlatılınca Rasûlullah'a gelerek

“Ey Allah'ın Peygamber'i! Ne yapıyorsun? Halka binekleri kesmelerini emretmişsin. Peki neye bineceklerdir?” dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)

“Ey Hattab'ın oğlu! O halde sen ne diyorsun, senin fikrin nedir?” diye sordu. Ömer

“Onlara yemeklerinin fazlasını getirmelerini emret. Onu bir kaba koy, bereketlenmesi için Allah'a dua et” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) onlara emretti. Yemeklerinin fazlasını getirerek bir kabda topladılar. Hz. Peygamber (s.a.v) dua ettikten sonra

“Kablarınızı getirin” dedi. Herkes geldi, bundan karnını doldurdu.[1]

- Hz. Ömer şöyle anlatıyor: Rasûlullah (a.s.m) ile beraber bir gazvede bulunuyorduk. Ona

“Ey Allah'ın Rasûlü! Düşman hazır toktur. Biz ise açız” dedik. Bunun üzerine ensar

“Su taşımak için kullandığımız develerimizi kesip askerlere yediremez miyiz?” diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v)

“Hayır, kimde ne varsa onu getirsin” buyurdu. Bunun üzerine herkes elinde ne varsa getirdi. Kimi bir avuç, kimi bir ölçek, kimi daha çok, kimi daha az getirmişti. Bunların tamamı yirmi küsur sâ' oldu. Hz. Peygamber (s.a.v) başına oturup bereket duası ettikten sonra

“Herkes kabını getirip alsın, fakat kapışmayın” dedi. Herkes kendi kabını doldurdu. Bazılarının elinde torba, bazılarının elinde çuval vardı. Hatta bazıları gömleğinin kollarını bağlayarak torba yapmıştı. Herkes kabını doldurduktan sonra, zahire olduğu gibi yerde kaldı. Sonra Hz. Peygamber (s.a.v)

“Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Ben de O'nun elçisiyim. Her kim bunu söylerse, Allah onu cehennem ateşinden korur” buyurdu.[2]

________________________________________

[1] Heysemi, X/303 (Bezzar ve Tabarani'den)

[2] Heysemi, VIII/304 (Ebu Ya'la'dan)

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/310-311.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler