SAYFALAR

26 Mart 2022 Cumartesi

Utbe'nin Kızı Fâtımâ ile Kızkardeşi ve Ebu Süfyan'ın Hanımı Hind'in Biat Etmeleri


- Utbe kızı Fâtımâ şöyle anlatıyor: Kardeşim Ebu Huzeyfe beni ve kızkardeşimHind'i biat etmemiz için Hz. Peygamber'e götürdü. Hz. Peygamber (s.a.v)  bu biatta bize bazı şartlar koştu ve bizden söz aldı. Ben Hz. Peygamber'e şöyle dedim: 
‘Ey amcam oğlu! Sen kavminin kadınlarında zina etmek, hırsızlık yapmak ve iftira etmek gibi çirkin şeylere hiç rastladın mı ki bize bunları şart koşuyorsun?' Bunun üzerine kardeşim Ebu Huzeyfe 
‘Sus ve Hz. Peygamber'e biat et. Çünkü Hz. Peygamber'e bu şartlar dâhilinde biat yapılır!' dedi. Daha sonra kızkardeşimHind
‘Hırsızlık yapmamak hususunda sana söz veremem. Çünkü ben kocamın malından çalıyorum' deyince Hz. Peygamber (s.a.v)  onun biatını kabul etmekten vazgeçti ve Hind'in kocası Ebu Süfyan'a haber göndererek ondan helallik istetti. Ebu Süfyan da 
‘Yaş mallar için kendisine müsaade ediyorum; fakat kurularda rızam yoktur' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v)  bizden biatlarımızı kabul etti. En sonunda ben şunları söyledim: 
‘Benim için daha önceleri senin çadırından kötüsü yoktu. Ben o zamanlar Allah'tan senin çadırını helak etmesini temenni ederdim. Yemin ederim ki şu andan itibaren benim için senin çadırından daha sevimli bir çadır yoktur ve ben Allah Teala'nın onu bereketli ve ömürlü kılmasını diliyorum'. Benim bu sözlerim üzerine Hz. Peygamber (s.a.v)  de şunları söyledi: ‘Allah'a yemin ederim ki içinizden biri beni kendi çocuğundan ve ebeveyninden daha çok sevmedikçe iman etmiş sayılmaz.'[1]
- Utbe kızı ve Ebu Süfyan'ın hanımı Hind biat etmek üzere Hz. Peygamber'e geldi. Onun ellerine bakan Hz. Peygamber (s.a.v)  
‘Git onları değiştir de gel!' dedi. Hind gitti, daha sonra ellerine kına yakmış olarak döndü. Hz. Peygamber (s.a.v)  ondan ‘Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmayacağım, hırsızlık yapmayacağım, zina etmeyeceğim!' demesini isteyince Hind
‘Hiç hür bir kadın zinaeder mi?' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)  
‘Evlatlarınızı fakirlik korkusuyla öldürmeyeceksiniz' buyurdu. Hind de buna 
‘Bize çocuk bıraktın mı ki onları öldürebilelim?' diye karşılık verdi. Böylece biat yapıldı. Biattan sonra Hind, Hz. Peygamber'e kollarındaki bilezikleri göstererek 
‘Bu bilezikler hakkında ne diyorsun?' diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v)  de 
‘Cehennemin korlarından iki kordur' buyurdular.[2]
- Hz. Peygamber, kendisine biat etmek için gelen Hind'e
‘Çalmayacaksınız, zina etmeyeceksiniz!' buyurduğunda o 
‘Hiç hür kadın zina eder mi?' diye karşılık verdi. Hz. Peygamber (s.a.v)  
‘Evlatlarınızı öldürmeyeceksiniz!' buyurdular. Hind de 
‘Biz onları öldürmeksizin büyüttük. Fakat büyüdüklerinde sen onları öldürdün' dedi.[3]
- Hind, 
‘Ben Muhammed'e biat etmek istiyorum' dedi. Bunun üzerine bir kişi kendisine 
‘Sen hani Muhammed'i inkar ediyordun' dedi. Hind de 
‘Evet, Allah'a yemin ederim ki ben daha önceleri böyleydim. Fakat ben şu mescidde bugüne kadar Allah'a layıkıyla ibadet edildiğini görmemiştim. Onlarsa dün orada bütün bir geceyi kıyamda, rükûda, secdede namaz kılarak geçirdiler' dedi. Karşısındaki ona 
‘Ey Hind, sen yaptıklarını biliyorsun (Hz. Hamza'ya yaptıklarını kastederek). Hz. Peygamber'e yanına kavminden bir kişiyi almaksızın gitme!' diye tenbihledi. Bunun üzerine Hind onun sözlerini akla yatkın buldu. Bir örtüye büründü ve yanına Hz. Ömer'i de alarak Hz. Peygamber'in yanına öylece gitti.[4]
- Hz. Peygamber, örtüye bürünerek gelmiş olan Hind'i tanıyarak ona 
‘Sen Hind misin?' diye sordu. Hind de 
‘Allah geçmişi affetsin!' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v)  yüzünü ondan çevirerek 
‘Kadınlar zina etmesinler!' buyurdu. Buna karşılık Hind
‘Ey Allah'ın Rasûlü! Hür bir kadın zina eder mi?' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)  de 
‘Hayır, Allah'a yemin ederim ki hür bir kadın zina etmez' buyurup arkasından da ‘Çocuklarını öldürmesinler!' dedi. Hind buna da
‘Sen zaten onları Bedir günü öldürdün' diye karşılık verdi. Bundan sonra Hz. Peygamber (s.a.v)  
‘İftira etmesinler ve güzel şeylerde isyan etmesinler!' dedi. Hz. Peygamber (s.a.v)  kadınların ağıt yakmalarını da yasakladı. Câhiliye devrinde kadınlar ölülerin arkasından elbiselerini yırtar, yüzlerini, gözlerini parçalayıp saçlarını keserlerdi. Azap ve helak temenni ederlerdi.[5]
- Hind'le birlikte Hz. Peygamber'in yanında bulunan bir kadın da şunları söylüyor: ‘Hz. Peygamber (s.a.v)  bizden biat aldıkları sırada bize iyi işlerde kendisine isyan etmememizi, ölülerimizin arkasından saçlarımızı yolup, yakalarımızı yırtmamamızı ve azabı temenni etmememizi de şart koşmuştu.'[6]


________________________________________
[1]Hakim II/486 (‘Buhari ve Müslim rivayet etmişlerse de sahihtir' der).
[2]Heysemi VI/37 (Ebu Ya'la'dan o da Hz. Aişe'den); Hz. Peygamber'den gelen bir başka hadiste de o sol eline bir ipek kumaş parçası sağ eline de altın alarak şöyle buyurmuştur: ‘Bu ikisi ümmetimin erkekleri için haramdır'. İbnMace'de de ‘Bunlar ümmetimin kadınları için helaldir' ibaresi vardır. Yukarıdaki hadiste Hz. Peygamber'in bilezikleri kor olark vasıflandırması yabancılara göstermeleri halinde geçerlidir.
[3]İsabe IV/425 (Buna benzer bir rivayet daha zikredilmektedir ki orada ‘Çocuklarınızı öldürmeyeceksiniz!' emrine ‘Sen bize Bedir'de çocuk bıraktın mı ki öldüreyim' karşılığı vardır).
[4]İbn Kesir, Tefsir IV/353 (İbnMendeh'den. Şa'bi'ninmürsel hadisinde şunlar da vardır: “Hind ‘Ben Ebu Süfyan'ın malından çok harcadım' der; Ebu Süfyan da ‘Benim kendi malımdan aldıklarını helal ediyorum' dedi”. Ayrıca İbn Abbas tarikiyle uzun bir hadis şeklinde de gelmektedir.
[5]İbn Kesir, Tefsir IV/353 (İbn Abbas tarikiyle. Burada Ebu Süfyan'ın ‘Malımdan harcadıklarını helal ediyorum' dediği, o zaman Hz. Peygamber'in Hind'i tanıyarak gülüp onu yanına çağırdığı ve elini tuttuğu anlatılmaktadır. Fakat en kuvvetli rivayetlere göre Hz. Peygamber (s.a.v)  ne biat sırasında ne de başka bir zaman yabancı kadınların ellerini tutmamıştır. İbn Kesir bu hadis için ‘Gariptir' der).
[6]İbn Kesir, Tefsir IV/355 (İbnEbi Hatim, Üsey b. EbiÜseyd el-Bezzar tarikiyle).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/246-248.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler