“Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla! Halid b. Velid'den Allah'ın Rasûlü (s.a.v)Hz. Muhammed'e! Ey Allah'ın Rasûlü! Allah'ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun. Ben kendisinden başka ilah olmayan Allah'a hamdederim. Ey Allah'ın Rasûlü; sen beni, Benî Hâris b. Ka'b'a gönderdin. Oraya vardığımda kendileriyle üç gün savaşmamamı ve onları İslâm'a davet etmemi emrettin. ‘Eğer müslüman olurlarsa onların müslümanlığını kabul et; onlara İslâm'ın emirlerini, Allah'ın kitabını ve Peygamber'in sünnetini öğret! Şayet müslüman olmazlarsa onlarla savaş!' dedin. Ben oraya vardım, bana emrettiğin şekilde onları üç gün İslâm'a davet ettim. İçlerine süvariler gönderdim. Onlar, ‘Ey Hârisoğulları! Müslüman olunuz, kurtulunuz!' diye bağırdılar. Ve onlar da müslüman oldular, savaşmadılar. Aralarında Allah'ın emrettiğini emrediyor, yasakladığını yasaklıyorum. Onlara İslâm'ın emirlerini, senin sünnetini öğretiyorum. Senden bir mektub gelinceye kadar da bekleyeceğim. Ey Allah'ın Rasûlü! Selâm, Allah'ın rahmet ve bereketi üzerine olsun!” [1]
[1] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/107-108.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yaptığınız için teşekkürler