SAYFALAR

22 Ağustos 2020 Cumartesi

Hz. Peygamber'in, Amr'ı Kavmi Cüheynî'yi Davet Etmesi İçin Göndermesi ve Ona Bazı Öğütler Vermesi



Hz. Peygamber'e şöyle dedim:
‘Anam babam sana feda olsun (ey Allah'ın Rasûlü)! Beni kavmime elçi olarak gönder. Umulur ki senin vasıtanla Allah bana nasıl iman nasip etmişse onlara da benim vasıtamla iman nasip eder'. Hz. Peygamber (s.a.v)  beni onlara elçi olarak gönderdi ve şu tavsiyelerde bulundu:
‘Çok yumuşak ve doğru sözlü ol ve sakın mağrur ve kıskanç olma!' Kavmime döndüm ve onlara şunları söyledim:
‘Ey Benî Rifâa ve ey Cüheyne kabilesi! Ben Allah Rasûlü'nün elçisiyim ve size gönderildim. Sizi İslâm'a davet ediyorum. Kanların akıtılmasını durdurmanızı, akrabalık bağlarını koparmamanızı, bir olan Allah'a tapmanızı, putları terketmenizi, Kâbe'yi ziyaret etmenizi, oniki aydan Ramazan ayında oruç tutmanızı emrediyorum. Bana icâbet edenler için cennet, isyan edecek olanlar içinse cehennem vardır. Ey Cüheyne kabilesi! Allah sizi Arapların en hayırlısı kıldı. Câhiliye devrinde onlara sevdirilen şeyleri sizin için sevimsiz kıldı. Çünkü Araplar iki kızkardeşle birlikte evlenirler ve haram aylarda savaşırlardı. Babası ölen kişi kendi babasının karısıyla evlenirdi. Fakat siz bunları yapmıyordunuz. Gelin, şu Benî Lüeyy b. Gâlib'den gönderilen peygambere iman ediniz. Bu sayede dünya şerefini ve ahiret saadetini elde ediniz!' Bunları söyledikten sonra bir kişi çıkarak şöyle dedi: ‘Ey Amr b. Mürre! Allah senin hayatını acı kılsın: Sen bize ilahlarımızı terketmemizi ve cemiyetimizi dağıtıp yüce atalarımızın dinine muhalefet etmemizi mi emrediyorsun? Tihâme ehlinden olan şu Kureyşli kişi bizi hangi şeye davet ediyor?' Sonra o habis şu şiiri okudu:
‘Mürre'nin oğlu öyle bir şey getirdi ki bu insanları ıslah için söylenmiş bir söz değildir. Ben zannediyorum ki onun bu sözü yaptıkları bir gün gelecek bizim için boğaz acısı olacaktır. O bizim büyüklerimizi, atalarımızı ahmak saymaktadır. Kim onun sözünü tutar ve ona tâbi olursa kurtuluşa isabet etmemiş olur'.
Bu habis adamın şiirlerini dinledikten sonra şöyle dedim: ‘Hangimiz yalancı isek Allah onun hayatını acı kılsın. Onun dilini lâl, gözünü kör etsin!'Allah'a yemin ederim ki o şahıs, dişleri tamamen düşmeden, gözleri kör olmadan ve yaşlılıktan dolayı aklı ifsada uğramadan ölmedi. Bu kişi ne yese onun tadını alamazdı. [1]

[1] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu's-Sahabe, sf : 1/187-188.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için teşekkürler